6 Eylül 2012 Perşembe
Apandiks Organı ve Apandisit
-Apendiks Vermiformis yani halk dilinde apandisit, sadece insan, maymun ve
Avustralya’ da yaşayan Vombat isimli bir memelide bulunan ortalama 11 cm
uzunluğunda (2 cm ile 20 cm arası değişen uzunluk), 7-8 mm çapında olan ve incebağırsaklar ile
kalınbağırsakların birleşim yeri yanında yani karın sağ alt bölgesinde yerleşmiş bir organdır.
-Vermiformis latince olarak “solucan
şeklinde” demektir. Teşhis ve
ameliyat sırasında zorluk yaratabilecek değişik yerleşimleri olabilir.
-Kör barsak olarak da bilinen
apendiks uzun yıllar gereksiz bir organ olarak görülmüş, hiçbir fonksiyonunun
olmadığı düşünülmüştür.Günümüzde apendiks, immunglobulin salgılanmasında aktif olarak rol
alan bağışıklık sistemi ile ilişkili bir organ olarak tanımlanmaktadır, buna
karşın alınması halinde bağışıklık
sistemi yetmezliği veya enfeksiyona yatkınlık gibi bir risk
söz konusu değildir.
-Apandisit acil cerrahi ünitelerinde en sık karşılaşılan
cerrahi bir hastalık olup, en sık 15-25 yaş grubunda görülür.
-Normal popülasyonda apandisit oranı %7’ dir.Yani “her 15 kişiden biri” günün birinde apandisit olmaktadır.Apandisitte
doğru tanı konulma oranı kadınlarda erkeklerden daha düşüktür.Bunun nedeni
kadınlarda jinekolojik problemlerin ayırıcı tanıda önemli yer tutmasıdır.
-Apandisit nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bu
konuda çeşitli teoriler vardır: Erişkinlerde daha çok , apendiks içinin
fekalit(katı gayta parçaları), sebze-meyve çekirdekleri, baryum veya barsak
solucanları ile tıkanması; çocuk ve gençlerde ise apendiks dokusunun (lenfoid) kalınlaşması ile tıkanmasıdır.
Bakteriyel kolonizasyon da önemli bir etkendir.
-Kırsal kesimde apandisit daha az görülmektedir.Bunun nedeni
olarak lifli gıdadan zengin diyetle beslenme gösterilmektedir.
-Tüm karın ameliyatlarından sonra ve karın tramvalarından
sonra apandisit riski artmaktadır.
-Antienflamatuar ilaç (NSAID) kullananlarda apandisit riski artmıştır.
-Kızamık hastalığında hem apandisit oranı hem de apandisiti çok
iyi taklit eden karın muayene bulguları nedeniyle gereksiz ameliyat olasılığı
artar.
YAŞLILARDA
APANDİSİT
-Tüm apandisitlerin %5-10’u 50 yaş üzerinde görülür.
-Yaşlılarda apendiks boyu kısalır, duvarı incelir,
damarlanması azalır, damarlarda ateroskleroz gelişir.Bütün bunlardan dolayı
yaşlılarda gelişen apandisit, gençlerde
gelişenden daha kolay perfore olur (patlar).
Yani yaşlılarda apandisitin
patlaması (perforasyonu) çok daha kolay ve sık olur.
-40 yaş üzeri apandisitlerde kalın barsak tıkayıcı
hastalıklar açısından incelenmesi önerilir. Çünkü bunlarda kolon (kalın barsak)
tümörü ve kolon fonksiyonel hastalıkları riski artmıştır.
ÇOCUKLARDA APANDİSİT
-10 yaş altında her 6 çocuktan biri apandisit olur. Yaş
ilerledikçe oran düşer. Eskiden kesin tanıya varılamayan çocuklarda baryum
içirilerek grafi çekilirdi ancak artık kullanılmıyor.Günümüzde
ultrasonografinin etkinliği buna eşdeğerdir ve daha kolaydır.
GEBELİKTE
APANDİSİT
-Gebelik döneminde en sık yapılan ameliyattır. Her 1500-4000
gebelikte bir apandisit görülür.
-Gebelikte apandisitin başlangıcında klasik şekilde bir ağrı olmaz. Çünkü gebelik
ilerledikçe apandiks yukarı doğru yer değiştirir ve rahimin arkasına gizlenir.
-Gebelikte apandisit ciddidir; çünkü %50 vakada apandisit
perfore (patlar) olur. Düşük riski patlamamış olan apandisitte %9 iken patlamış
apandisitte ise %35’dir.
-Her 10 anneden 1’inde her 10 fetüsten 3’ünde ağır sakatlık
veya ölüm gelişir.
….Devamı gelecek.
Op. Dr. Mustafa KÜÇÜK